17 Ekim 2025 Cuma

TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş-Yılmaz Parlar

  

Turizmin Yükselen Gücü, Umudun Adı Aylin Özsavaş

Turizmin kalbinden gelen bir lider, sektöre vizyon, samimiyet ve güven getiren bir isim, Aylin Özsavaş.
Her kelimesi, her adımı, mesleğine ve meslektaşlarına duyduğu sevgiyle yoğrulmuş.
Bu güçlü buluşma, sadece bir toplantı değil, turizmin yeniden doğuşunun habercisiydi.

TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş’tan Acentalar Buluşması

15 Ekim 2025 Çarşamba akşamıTaksim Hill Hotel’de, otelin Yönetim Kurulu Üyesi Mahir Yüksel ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş, turizm sektöründeki birlik ve iş birliğini güçlendirmek amacıyla sektör temsilcileriyle bir araya geldi.

Taksim’in kalbinde yer alan, tarihi ve prestijli Taksim Hill Hotel, sektör profesyonellerini ağırlarken, turizmin geleceği, sektördeki sorunlar ve çözüm yolları gündeme geldi.

Aylin Özsavaş konuşmasında, sektöre dair samimi, cesur ve birleştirici mesajlar verdi.
Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.” sözleriyle Atatürk’ün vizyonunu hatırlatarak, turizmde liyakat, şeffaflık ve dayanışma temelli bir gelecek çağrısında bulundu.

Etkinlikte ev sahipliği yapan Mahir Yüksel, nezaketi ve profesyonelliğiyle geceye damga vurdu.
Organizasyonda emeği geçen Nezahat Şamlı Şen ve ekibi ise tüm misafirlere mükemmel bir ev sahipliği sundu.

Aylin Özsavaş, sadece bir başkan adayı değil, turizmin vicdanı, emeğin ve umudun sesi.
Sözleriyle ilham veren, sektörün sorunlarına dokunan, çözüm odaklı yaklaşımıyla güven veren bir lider.
Turizmin geleceğini onun vizyonu ve kararlılığıyla yeniden şekilleneceğine tüm kalbimle inanıyorum.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Ekim 2025 Salı

GastroShow 2025’te Göze çarpan Stantlar-Yılmaz Parlar

  

GastroShow 2025’te Gastronomi ve Sağlık Bir Arada

Bu yılki GastroShow 2025, “Sağlık” temasıyla bir gastronomi şöleni niteliğindeydi; hem lezzeti hem yenilikçi fikirleriyle öne çıkan stantlar ve sürpriz uygulamalarla katılımcıların beğenisini kazandı.

Başkanlığını Gürkan Boztepe’ nin Yaptığı GTD Gastronomi Turizm Derneği tarafından düzenlenen, GastroShow 2025, bu yıl “Sağlık” temasıyla 6 Ekim 2025 Pazartesi günü Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’da gerçekleştirildi.

Lezzet, Teknoloji ve Yerel Zenginlikler Sahneye Çıktı

Öne Çıkan Stantlar ve Sürpriz Sunumlar

VitaMarin/ Öz Sağdıçlar Balıkçılık
Türkiye’nin deniz ürünleri tedarikçilerinden biri olan Öz Sağdıçlar Balıkçılık, Horeca kanalına yönelik toptan balık temininde sektöründeki konumunu pekiştirdi.

Ancak fuarda sadece tedarik vurgusu yoktu: alabalık yetiştiriciliği ve ihracat faaliyetleri ile sürdürülebilir üretim anlayışını sergilediler; “tazelik, kalite, sürdürülebilir üretim” gibi kavramları stant iletişimlerinde öne çıkardılar.

Kalbur Et Kebap
İstanbul Ümraniye’de 15 yıldır hizmet veren Kalbur Et Kebap, geleneksel Türk mutfağını modern çizgilerle buluşturdu. Özellikle Adana satır kıyması, küşleme, mini biftek, incik, tandır ve Kars-Ardahan yöresinin doğal ortamda yetişen kaz etiyle hazırlanan özel tarifleriyle ziyaretçileri etkilemeyi başardı.

Mekânın mimari kimliği ve atmosferi, kurucusu Metin Akdemir ile mimar eşi Merve Akdemir’in ortak vizyonuyla şekillenmişti.

Psikolog Didar Bademci
Fuar bağlamında pek sık rastlanan bir yaklaşım: Psikoloji teması. Didar Bademci’nin stantında, “insan sağlığı ve beslenme-duygu ilişkisi” odaklı mesajlar, stres, yeme bozuklukları ve psikolojik direnç üzerine kısa bilgilendirmeler yer aldı.

Eğitimli danışmanlık hizmeti veren Didar Bademci, fuar süresince ziyaretçilerin sorularını yanıtlayarak “Sağlık = Fiziksel + Ruhsal Denge” hattında farkındalık yarattı.

Armiya Teknoloji
Teknoloji sponsoru olarak fuarda dikkat çeken Armiya Teknoloji, giriş alanında Geçiş360 yazılımı ile entegre turnike geçiş kontrol sistemini sundu. Dijital QR kodlu yaka kartlarıyla hızlı, güvenli bir geçiş deneyimi sağlandı.

Ayrıca çok şubeli işletmelere yönelik CharismaFMS Yönetim Yazılımı, stant ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü. Hem geçiş teknolojileri hem de dijital yönetim çözümleri ile Armiya, fuar boyunca “öne çıkan markalar” arasında yer aldı.

Ayıntap Baklavaları
Gaziantep merkezli Ayıntap Baklava (Ayıntap Baklavaları), stantta geleneksel Antep baklavasını hijyen ve kalite vurgusu ile sergiledi. 1984’ten bu yana üretim yapan firma, kalite standartlarını koruyan üretim süreçleriyle Türkiye’nin farklı bölgelerine ve yurtdışına yayılma hedefiyle biliniyor.

Erzurum Belediyesi / Erzurum Mutfağı
Erzurum’dan gelen ekip, kent kahvaltısı kültürünü ve yöresel ürünlerle gastronomi kimliğini öne çıkardı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönemde düzenlediği Erzurum Kahvaltı Festivali örnek gösterilerek, 55 yöresel ürünle tanıtıma çıkan stant, ziyaretçilerden hayranlık aldı. Erzurum mutfağının zenginliği, coğrafi işaretli ürünleri ve kahvaltı çeşitliliği ile tanıtıldı; gastronomi üzerinden şehir markalaşmasına yaptıkları vurgu dikkat çekiciydi.

Maraş Dondurması Showu
GastroShow’da adeta görkemli bir “dondurma sahnesi” kuruldu: kilolarca Maraş dondurması, döner kebap formunda asılarak kesilip ikram edildi. Bu sunum, ziyaretçilerin ilgisini çektiği gibi basında da geniş referans buldu.

Maraş dondurması, uluslararası gastronomi platformu TasteAtlas tarafından “Dünyanın En İyi Soğuk Tatlısı” seçilmişti. Bu unvan, fuardaki görsel ve tat deneyimiyle uyumlu şekilde ziyaretçilerde “gurur ve merak” duygusu yarattı.

Bu yılki GastroShow, “sağlık” temasıyla yalnızca yemek sunumlarını değil, gastronomi, psikoloji, teknoloji ve yerel kültür harmanını bir sahnede topladı.

Ziyaretçiler hem damaklarına hem de zihnine hitap eden içeriklerle karşılaştı. Stant sahipleri inovatif yaklaşımlar ve estetik sunumlarla dikkat çekti.

Bu tür etkinliklerin gastronomi turizmi açısından hem şehir markalarını hem yerel üreticileri beslediğini, kültürel mirası canlı tuttuğunu bir kez daha gördük.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Ekim 2025 Pazar

Türkiye Sağlık Turizminde Nasıl Lider Olur-Yılmaz Parlar

  

 “Türkiye Sağlık Turizminde Nasıl Lider Olur?” Forumu Gerçekleşti

Türkiye, coğrafi konumu, sağlık altyapısı ve yetişmiş insan kaynağı ile sağlık turizminde küresel bir güç olmaya en yakın ülkelerden biri.

Ancak bu potansiyeli liderliğe dönüştürmek için doğru mevzuat, sürdürülebilir teşvikler, etkin tanıtım ve güçlü kamu-özel iş birliği şart. Bu forum, Türkiye’nin sağlık ihracatında liderliğe giden yol haritasını çizmek adına tarihi bir adım oldu.

Sağlık Turizminin Stratejik Önemi

Sağlık turizmi, sadece ekonomik değil; diplomatik ve kültürel bir güç alanıdır. Türkiye, modern hastaneleri, uzman hekimleri, uygun maliyet avantajı ve misafirperverliğiyle dünyanın güvenini kazanmaya hazır.

Bu forum, Türkiye’nin sağlıkta markalaşma yolculuğunda önemli bir dönüm noktası oldu. Artık hedef, sadece “rekabet etmek” değil, dünyada sağlık turizminin lider ülkesi olmak.

“Türkiye Sağlık Turizminde Nasıl Lider Olur?” Forumu Gerçekleşti

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) ile Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) öncülüğünde; SEVDODER, Güvenilir Ürün Platformu ve Turizm Araştırma Geliştirme Platformu iş birliğiyle düzenlenen “Türkiye Sağlık Turizminde Nasıl Lider Olur?” başlıklı forum, 4 Ekim 2025 Cumartesi günü TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi.

Sağlık turizmi yönetmeliğinin etkin uygulanması ve hizmet ihracatında başarıyı artıracak stratejiler forumun ana gündemiydi.

Açılış Konuşmaları, “Sağlıkta Markalaşmanın Zamanı”

Forumun açılışında, Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. O. Gazi Yiğitbaşı, OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat ve Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar konuştu.
Katılımcılar, Türkiye’nin sağlıkta kalite ve marka gücünü dünyaya tanıtmak için stratejik bir iletişim modeline ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Panel, “Sektörün Tüm Paydaşları Bir Masada”

Toplantının moderatörlüğünü Meri İstiroti üstlendi.
Panelde; Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, USHAŞ Genel Müdürü Av. Serdar Şenol, TURSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural, Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği Genel Sekreteri Elvan Atalay, OHSAD Sağlık Turizmi Komitesi Başkanı Ömer Kurnaz ve YAPDER Başkanı Celal Toprak söz aldı.

“KDV, Yeşil Pasaport Ve Teşvikler” Gündemin Odağında

OHSAD Sağlık Turizmi Komitesi Başkanı Ömer Kurnaz, sektörün KDV farklılıkları, yeşil pasaport ve teşvik uygulamalarındaki sıkıntılara dikkat çekti.
Kurnaz, “Hizmet ihracatında avantajlı görünsek de, estetik işlemlerden alınan yüksek KDV oranı sektörün rekabet gücünü zayıflatıyor. Ayrıca Türk Kalite Belgesi kriterlerinin sadeleştirilmesi ve daha erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor,” dedi.

 “Turizm Ve Sağlık El Ele Gitmeli”

TURSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural, sağlık turizminin turizmden ayrı düşünülemeyeceğini vurguladı.
“65 milyon turistin geldiği bir ülkede, bu potansiyeli sağlık turizmine çevirecek güçlü organizasyonlara ve ajanslara ihtiyacımız var. Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve turizm sektörü aynı masada çalışmalı,” ifadelerini kullandı.

 “Sigorta Düzenlemeleri Sağlık Turizminin Güvenini Artırır”

Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, sağlık turizmi sigortalarının zorunluluk değil, güven unsuru olarak görülmesi gerektiğini belirtti:
“Yabancı hastalar, sigortaya alışkın bireyler. Türkiye’de bu sistem yaygınlaştıkça, hem sağlık kuruluşları hem de hastalar açısından güven ortamı güçlenecektir. Önemli olan sigortanın içeriğini, standartlarını ve kapsamını doğru belirlemek.”

 “Dijitalleşme Ve Kalite Belgeleri Önemli”

Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği Genel Sekreteri Elvan Atalay, dijitalleşmenin sağlık turizminde hız kazandıracağını belirtti.
Atalay, “Türkiye’nin sigorta altyapısı ve veri sistemleri güçlü. Sağlık turizmi sürecinde dijital takip ve şeffaf standartlar, güveni artıracaktır,” dedi.

 “Paydaşlar Arasında Güçlü Koordinasyon Şart”

YAPDER Başkanı Celal Toprak, sektörün başarısı için kurumlar arası iletişimin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti:
“Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, sigorta kuruluşları ve özel sektör temsilcileri aynı hedef doğrultusunda hareket etmeli. Hepimiz aynı gemideyiz; Türkiye’nin döviz kazandıran bu stratejik alanında güç birliği yapmalıyız.”

 “20 Milyar Dolarlık Potansiyel”

Forumun sonunda yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin mevcut altyapısı ve insan kaynağıyla 20 milyar doların üzerinde sağlık turizmi geliri elde edebileceği vurgulandı.
Katılımcılar, doğru mevzuat, sigorta sistemi, teşvik mekanizması ve dijital dönüşüm adımlarıyla bu hedefin kısa sürede yakalanabileceği konusunda hemfikir oldu.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Eylül 2025 Salı

İKSV-18. İstanbul Bienali-Yılmaz Parlar

  

Üç Ayaklı Kedi ile Kapılarını Açıyor

Sanat, Direniş ve Umut İçin Bir Çağrı

Küratör Christine Tohmé'den güçlü mesaj; "Filistin'deki soykırım durdurulmalı. Sanatımız, dünyada ezilenlerin sesi olsun diye." 30'u aşkın ülkeden 47 sanatçının eserleri, 8 mekânda ücretsiz sergilenecek.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 2007-2036 ana sponsoru Koç Holding'in desteğiyle düzenlenen 18. İstanbul Bienali, bu yıl alışılmışın dışında bir formatta, "Üç Ayaklı Kedi" başlığıyla sanatseverlerle buluşuyor.

Küratörlüğünü Lübnanlı küratör Christine Tohmé'nin üstlendiği bienalin, üç yıla yayılacak olan uzun soluklu yolculuğunun ilk ayağı, 20 Eylül - 23 Kasım 2025 tarihleri arasında, Beyoğlu-Karaköy hattındaki birbirine yürüme mesafesindeki 8 farklı mekânda ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

Bienalin detaylarının paylaşıldığı Basın Buluşması, bienal mekânlarından biri olan Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi'nde gerçekleştirildi.

Toplantıya, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, İstanbul Bienali Direktörü Kevser Güler ve Küratör Christine Tohmé katıldı.

Tohmé'den Dünyaya Sanatla Siyasi ve Duygusal Bir Çağrı

Basın toplantısında en dikkat çekici konuşma, bienalin küratörü Christine Tohmé'den geldi. Tohmé, konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlasa da, sözlerini hızla dünyada yaşananlara ve sanatın rolüne getirdi. Duygusal ve politik olarak "inişli çıkışlı" bir dönemden geçildiğini vurgulayan Tohmé, "Tarihin çok karanlık bir bölümüne tanıklık ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Tohmé, konuşmasında özellikle Filistin, Sudan ve Kongo'daki duruma dikkat çekerek, "Çalışmamız aracılığıyla dünyada ezilen insanların ve her gün en korkunç suçlara tanık olanların hissiyatlarını biraz olsun değiştirmeye çalışırız" dedi. Yaptığı işin, hayatını kaybeden herkese bir "armağan" olduğunu söyleyen Tohmé, şu sözlerle konuşmasını sürdürdü:

"Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Çünkü dünyanın bir köşesinde, sadece yaşama, var olma ve topraklarına sahip olma hakkı istedikleri için masumca katledilen birileri varken koltuklarımıza yatıp uzanamayız... Bazen aptal ve naif hissediyorum, ama bu inanç kalbimde var ve buna sınırsız bir şekilde inanıyorum."

Tohmé, bienalin kavramsal çerçevesini anlatırken de, sanatı bir "tanıklık biçimi" ve "ısrar göstergesi" olarak tanımladı. Bienalin, "öz-koruma" ve "gelecek" temaları etrafında, kahkaha, reddetme ve büyülenme tonlarında şekillendiğini ifade etti.

Eczacıbaşı, "İstanbul ve Bienal Birbirine Güç Verdi"

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 38 yıldır düzenlenen bienalin İstanbul'u dünya çapında bir sanat merkezi haline getirme vizyonlarının en önemli adımlarından biri olduğunu belirtti. "Şehrin dokusu, dinamizmi bienale esin kaynağı olurken, bienal de İstanbul'un tarihini, kültürünü, güncel yüzünü dünyaya açtı" diyen Eczacıbaşı, Koç Holding'in uzun soluklu sponsorluğunun bienali ücretsiz erişilebilir kıldığını vurgulayarak tüm destekçilere teşekkür etti.

Ömer M. Koç, "Sanat, Toplumsal İlerlemenin Temel Ölçütüdür"

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise, Atatürk'ün "Güzel sanatlarda muvaffakiyet, bütün inkılapların muvaffak olduğunun en katî delilidir" sözünü hatırlatarak başladığı konuşmasında, sanatın toplumsal varoluşun temel unsurlarından biri olduğunun altını çizdi. Belirsizliklerle dolu bir çağda sanatın yaratıcı cesaretine ve sorgulamasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu söyleyen Koç, "Bienalin bu yılki konsepti 'Üç Ayaklı Kedi', eksiklik gibi görünen durumların aslında yeni bir denge kurma biçimine dönüşebileceğini bizlere hatırlatıyor" dedi.

Yürüyerek Keşfedilecek Bir Bienal

  1. İstanbul Bienali, ziyaretçilerini İstanbul'un tarihi dokusu içinde yürüyerek bir keşfe davet ediyor. Sergilenecek 8 mekân şunlar:

Elhamra Han: İstiklal Caddesi'nde, bienal için ilk kez kullanılacak.

Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi: Filistinli sanatçı Khalil Rabah'ın yerleştirmesine ev sahipliği yapacak.

Meclis-i Mebusan 35

Külah Fabrikası: Eski bir dondurma külahı fabrikası.

Zihni Han: Bienal için önemli bir restorasyonla yenilendi, ilk kez halka açılıyor.

Galeri 77: Eski bir depo.

Muradiye Han, Restore edilen tarihi bina.

Galata Rum Okulu, Kapsamlı restorasyonun ardından bienale geri dönüyor.

Küratör Tohmé, ziyaretçilere "Tek bir taksiye bile binmenize gerek kalmayacak. Keyfini çıkaracaksınız. İki buçuk saatte yürüyerek yapabilirsiniz ama eserlerle etkileşim kurmak iki buçuk gün sürüyor" çağrısında bulundu.

18. İstanbul Bienali, "Üç Ayaklı Kedi"
Tarih: 20 Eylül - 23 Kasım 2025
Mekânlar: Beyoğlu-Karaköy hattındaki 8 farklı nokta
Katılım: Ücretsiz
Sanatçı Sayısı: 30'u aşkın ülkeden 47 sanatçı
Eser Sayısı: 100'ün üzerinde

Küratörün Sesi: Christine Tohmé, bienali "dünyada ezilenlerin hissiyatını değiştirmeye adanmış bir çalışma" olarak tanımlıyor.

Siyasi Vurgu: Açılış konuşmasında Filistin, Sudan ve Kongo'daki duruma dikkat çekilerek "soykırım" ifadesi kullanıldı.

Üç Yıllık Yolculuk: Bienal, geleneksel formatı kırıyor; sergi, kamusal program ve akademi çalışmalarıyla 2027'ye kadar sürecek.

Yürüyerek Sanat: Tüm mekânlar yürüme mesafesinde. Ziyaretçiler şehrin dokusu içinde tam bir deneyim yaşayacak.

Zihni Han'ın Açılışı: Tarihi Zihni Han, büyük bir restorasyonla bienal sayesinde ilk kez kapılarını açıyor.

yilmazparlar@yahoo.com

13 Eylül 2025 Cumartesi

GlobeMeets 2025-Yılmaz Parlar

 

Turizmin Kalbi İstanbul’da Attı

Rixos Tersane Hotel’de Başlayan Buluşma, Baltalimanı Portaxe’de After Party ile Son Buldu

Turizm sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan GlobeMeets 2025, 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul Rixos Tersane Hotel’de gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarının ardından B2B görüşmelerine geçen katılımcılar, iki gün boyunca uluslararası iş ortaklıkları için önemli bağlantılar kurdu.

Etkinlik, Cuma akşamı Baltalimanı Portaxe’de düzenlenen görkemli after party ile sona erdi.

Hüseyin Kurt, “GlobeMeets Dünyayı İstanbul’da Buluşturuyor”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GlobeMeets Kurucu Başkanı Hüseyin Kurt, GlobeMeets’in üç yıl önce hayal edilen bir yolculuktan bugün turizmin en önemli küresel buluşmalarından birine dönüştüğünü vurguladı.

Kurt, “GlobeMeets butik kalacak, samimi kalacak, özel kalacak. Daha büyük olmak değil, daha çok değer üretmek bizim önceliğimiz. Bu organizasyon ülkeler arasında köprü kuruyor, ticareti hızlandırıyor, turizmi büyütüyor” dedi.

B2B Görüşmelerinde Rekor Katılım

Bu yılki etkinlik, geçtiğimiz yıla göre %20 büyüme gösterdi. 200 masalık B2B görüşme düzeni Mart ayı sonunda tamamen dolarken, Nisan’dan itibaren birçok katılımcının talebi geri çevrilmek zorunda kaldı.

 Bu yoğun ilgi, GlobeMeets’in yalnızca bir fuar değil, turizm sektörünün en güçlü networking platformu haline geldiğini ortaya koydu.

GlobeMeets B2B

Sağlık Turizminden Aile Kamplarına Yeni Trendler

Rixos Tersane Hotel’de düzenlenen GlobeMeets 2025 Turizm Zirvesi, küresel turizm sektörünün önde gelen isimlerini, büyükelçilik temsilcilerini, havayollarını, otel zincirlerini ve seyahat acentelerini bir araya getirdi.

Zirvede, sağlık turizminden aileyle tatil deneyimine, sürdürülebilir turizmden lüks organizasyonlara kadar birçok yenilikçi konsept ve iş birliği fırsatı için turizmciler Globemeets zirvede B2B ye yoğun ilgi gösteriler.

Oya Banu Yurdabakan ile Söyleşi

Etkinlikte Lotus Event Başkanı Oya Banu Yurdabakan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Lotus Event, kurumsal etkinlikler, roadshow’lar, gala geceleri ve MICE organizasyonlarıyla sektörün en güvenilir markalarından biri.

Yurdabakan’ın liderliğinde, profesyonel ekibiyle uluslararası standartlarda hizmet sunan Lotus Event, Türkiye’nin tanıtımına ve turizm vizyonuna büyük katkı sağlıyor.

Havayolları ve Oteller Rekabeti Büyütüyor

Zirvede, global ve bölgesel taşıyıcılar da hedef ve yatırımlarını açıkladı.

Emirates Havayolları, lüks seyahat deneyimi ve geniş global ağıyla özellikle uzun mesafe seyahatlerdeki hakimiyetini pekiştirmeyi hedeflediğini duyurdu.

Pegasus Havayolları, filo büyüklüğü ve genç yaş ortalamasına dikkat çekerek, 4.9 yaş ortalamasına sahip 124 uçağıyla 38 iç, 115 dış hat olmak üzere toplam 153 noktaya ve 54 ülkeye erişim sağladığını vurguladı. Bu verilerle, Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasında kritik bir bağlantı noktası olduğunun altı çizildi.

Florya Crowne Plaza Hotel, İstanbul’un önemli kongre ve iş otellerinden biri olarak, özellikle zirve ve fuar katılımcılarına yönelik hizmetlerini ve yeni nesil toplantı olanaklarını tanıttı.

Fransız Rüyası ve Azerbaycan Cazibesi

France Via Turizm, Paris Disneyland başta olmak üzere Fransa’nın eğlence, kültür ve tarih turlarındaki iddiasını yeniledi. Aileler ve çiftler için hazırlanan özel paket turlarla Fransız turizmine olan ilgiyi canlı tutmayı amaçladıklarını belirttiler.

Azerbaycan Bakü temsilcileri, Kafkaslar’ın incisi Bakü’nün tarihi ve modern yüzünü bir arada sunan zengin turizm olanaklarını anlattı. Şehrin kültürel mirası, mutfağı ve misafirperverliğinin ön planda olduğu bir tanıtım gerçekleştirildi.

Nepal, Doğu’nun Mistik Kapıları Açılıyor

Nepal Turizm Kurulu, ülkenin eşsiz doğal güzelliklerini, Himalayalar’ı ve kültürel zenginliğini tanıtmak için zirvedeydi. 1998’de kamu-özel sektör ortaklığı (PPP) modeliyle kurulan Kurul, Nepal’i dünyaya pazarlamak için sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiriyor. Trekking, manastır turizmi ve macera arayışındaki gezginler için Nepal’in vazgeçilmez bir destinasyon olduğunun altı çizildi.

Çocuklu Aileler İçin Tatil Stresi Tarih Oluyor

Seyahat sektöründe öne çıkan bir diğer konu da çocuklu ailelerin tatil ihtiyaçları oldu. Bu alanda fark yaratan Küçük Filozoflar Kampta projesinin temsilcisi Zeynep Ilgaz, aile kamplarının önemini vurguladı. Ilgaz, “Ebeveynler çocuklarıyla kaliteli zaman geçirirken aynı zamanda kendilerine de vakit ayırabilsin istiyoruz. Kamplarımızda çocuklar uzman eğitmenler eşliğinde yaşıtlarıyla doğada öğrenirken, ebeveynler de dinlenip, doğanın keyfini çıkarıyor. Tabletlerden uzak, unutulmaz bir aile deneyimi sunuyoruz” dedi.

Küba’dan “Sağlıklı ve Sorumlu Turizm” Vurgusu

Zirvenin dikkat çeken isimlerinden biri, İtalya’daki Küba Büyükelçiliği Turizm Müşaviri ve Küba Turizm Konseyi Üyesi Yanet Mora Ferguson oldu. Ferguson, Küba’nın sağlık turizmindeki gücünü ve “Sağlıklı, Sorumlu ve Dayanışmacı Turizm” vizyonunu katılımcılarla paylaştı. Küba’nın dünyaca ünlü sağlık hizmetleri ve wellness merkezleriyle, pandemi sonrası dönemde sağlık odaklı seyahat arayışında olan turistler için önemli bir destinasyon olmaya devam ettiğini vurguladı.

Küba Puro Kültürü Üzerine Söyleşi

Etkinlik kapsamında sahneye çıkan Cem Türk, katılımcılara Küba purolarının kültürel yolculuğunu anlattı. Söyleşide, puroların tarihsel ve kültürel önemine değinirken; tat profilleri, acı ve ekşi aromalarıyla farklı damak zevklerine hitap eden yönlerini aktardı. Türk, aynı zamanda nikotinin zararlarına dikkat çekerek bu geleneğin keyif amaçlı ve doğru zamanda yaşanması gerektiğinin altını çizdi.

Anı Mimarlığında Bir Marka

 Tuba Şeker Organizasyon

Zirvenin göz alıcı duraklarından biri de Tuba Şeker Weddings & Events Production standı oldu. Kurucu ve “Anı Mimarı” Tuba Şeker Bekoğlu, üçüncü kez katıldıkları GlobeMeets’te markalarının özgün tasarım yaklaşımını ve “anı mimarlığı” vizyonunu paylaşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. “Görsel estetiği detaylardaki zarafetle buluşturduğumuz tasarımlarımızla; her etkinliği bir sanat eseri, her anı ise unutulmaz bir deneyime dönüştürmeyi sürdürüyoruz” diyerek sektöre kazandırdıkları değeri özetledi.

Kuzey Kıbrıs’ın Öncü İsmi Hiltur

Hiltur Seyahat Acentesi İş Geliştirme Direktörü Tuğçe Kurt ve ekibi (Merve Sarıca, Öykü Akgül, Doğukan Teker), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2020’den beri sürdürdükleri kaliteli hizmeti anlattı. Otel rezervasyonundan uçak bileti ve kültür turlarına, kongre organizasyonlarından havalimanı transferlerine kadar geniş bir yelpazede, en uygun fiyat politikasıyla hizmet verdiklerini ifade ettiler.

GlobeMeets 2025, turizm sektörünün yeniden canlanması ve küresel iş birlikleri için önemli bir köprü vazifesi görürken, katılımcıların memnuniyetleri dikkat çekiciydi.

Etkinlik, Cuma akşamı Baltalimanı Portaxe’de düzenlenen görkemli after party ile sona erdi.

GlobeMeets Hakkında

GlobeMeets, uluslararası turizm pazarlaması alanında uzmanlaşmış bir şirkettir. Türk turizm pazarına yeni destinasyonları ve şirketleri tanıtmakta; havayolları, kruvaziyer firmaları, otel zincirleri ve destinasyon yönetim şirketleriyle kapsamlı iş birlikleri yürütmektedir. Misyonu; karar vericileri, hizmet sağlayıcıları ve turizm paydaşlarını bir araya getirerek yeni iş birliklerine zemin hazırlamaktır.

yilmazparlar@yahoo.com

6 Temmuz 2025 Pazar

ÖKHD Doppi Kültürünü Yaşattı-Yılmaz Parlar

  

Özbekistan Kadın Hakları Derneği (ÖKHD), Türkiye’de ilk kez UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan “Doppi” şapkasını yaşatmak için manidar bir kutlamaya imza attı.

5 Temmuz 2025 Cumartesi günü, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan dernek merkezinde düzenlenen bu renkli etkinlik, Özbek kültürünün nadide bir parçası olan “Doppi”nin tanıtımına ve yeni nesillere aktarılmasına vesile oldu.

Etkinliğe öncülük eden isim, yılın “Altın İnsan Ödülü” sahibi, derneğin karizmatik ve vizyoner başkanı Azade (Ozoda) İslamova idi. Kendisi sadece bir sivil toplum lideri değil, aynı zamanda kültürel hafızanın taşıyıcısı olarak dikkat çekiyor.

Doppi Nedir? Bir Şapkadan Fazlası

Doppi; Özbek halkının yüzyıllardır kullandığı, başta Fergana Vadisi olmak üzere ülke genelinde yaygın olan geleneksel bir şapkadır. Kare ya da yuvarlak formda, özel Atlas veya Adras kumaşlardan dikilen bu başlık, üzerinde taşıdığı nakışlarla bölgesel ve sembolik mesajlar taşır. Her bir dikiş, her bir motif; sevgi, bereket, sağlık, cesaret gibi anlamlar içerir.

UNESCO tarafından 2019 yılında “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak ilan edilen Doppi, Özbekistan’da her yıl 9 Eylül’de özel gün olarak kutlanmaktadır. Ancak bu kutlama, Türkiye’de ilk kez ÖKHD tarafından hayata geçirilmiş oldu.

Bir Kültür, Bir Kadın Eliyle Hayat Buluyor

Etkinlik boyunca geleneksel kıyafetler, halk şarkıları ve Doppi şapkalarının farklı varyasyonları sergilendi. Katılımcılar, hem bu miras hakkında bilgi aldı hem de kendilerine ait kültürel kodlarla bağ kurdu. Azade İslamova’nın yaptığı açılış konuşmasında verdiği şu mesaj dikkat çekiciydi:

“Doppi bizim yalnızca başımızı süsleyen bir nesne değil, kimliğimizi, tarihsel belleğimizi, kadınlarımızın emeğini taşıyan kutsal bir simgedir. Nerede yaşarsak yaşayalım, bu şapka bize kim olduğumuzu hatırlatır.”

Etkinlikte sadece bir gelenek tanıtılmadı, aynı zamanda diaspora toplulukları için bir kültürel dayanışma zemini de oluşturuldu. Dernek üyeleri, gönüllüler, sanatçılar ve basın mensupları aynı çatı altında buluşarak ortak bir hafızayı yeniden canlandırdı.

Kültür Sadece Müzede Yaşamaz

Bir gazeteci olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Bu etkinlik, sıradan bir kültürel gösterimden çok daha fazlasıydı. Göçmen toplulukların yaşadığı ülkelerde köklerini unutmadan var olabilmesi, ancak bu tür girişimlerle mümkündür.

Azade İslamova’nın liderliğinde gerçekleşen bu program, Türkiye’de yaşayan Orta Asya kökenli toplumlar için yalnızca nostaljik bir hatırlatma değil, geleceğe yönelik güçlü bir kültürel yatırım anlamına gelmektedir.

Kültür yalnızca müzelerde ya da tarih kitaplarında korunmaz. Kültür, yaşandıkça, paylaşıldıkça ve aktarıldıkça yaşar. Ve bugün, İstanbul’da bir grup yürekli kadın, bunu başardı.

yilmazparlar@yahoo.com

27 Haziran 2025 Cuma

Etkinlik Sektörünün Gururu Meltem Tepeler-Yılmaz Parlar

  Türkiye'de bir kadın isterse neler başarabileceğini en güçlü şekilde kanıtlayan isimlerden biri Meltem Tepeler'dir.

Öncü vizyonu, uluslararası duruşu ve sektöre kazandırdığı sayısız değerle yalnızca bir organizasyon dehası değil, aynı zamanda Türkiye'nin dünya sahnesindeki temsil gücüdür.

Yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde adını altın harflerle yazdıran vizyoner bir lider olarak dikkat çekiyor.

KM Events’in kurucusu ve yöneticisi, TUED - Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği'nin kurucu başkanı, aynı zamanda SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi olan Tepeler, organizasyon dünyasında iz bırakan sayısız başarıya imza attı.

30 Yılı Aşkın Birikimle Dünya Sahnesinde

1995 yılında kurduğu KM Events ile Amerika’dan Hindistan’a, Azerbaycan’dan İngiltere’ye kadar pek çok ülkeden gelen çiftlerin düğünlerini masalsı atmosferlerde gerçekleştiren Tepeler, Papa Benedict XVI, George Bush, Tony Blair, Jacques Chirac, Gerhard Schröder, Berlusconi, İlham Aliyev gibi dünya liderlerini ağırlayarak bu alanda Türkiye’nin en önemli yüzü haline geldi.

Etkinlik Sektöründe Türkiye'nin Uluslararası Temsilcisi

ILEA – International Live Events Association’a Amerika dışından seçilen tek yönetim kurulu üyesi olarak, global düzeyde etkinlik sektörünü yönlendirme misyonunu başarıyla sürdürüyor.

Meltem Tepeler, Türkiye’yi yalnızca temsil etmiyor; Boğaziçi Üniversitesi'nde kurduğu etkinlik yönetimi programları ve genç profesyonellere verdiği derslerle sektöre nitelikli insan kaynağı da kazandırıyor.

Dünya Sahnesinde Üst Üste Ödüller

2024 yılı, Meltem Tepeler için adeta bir ödül yılı oldu.
RSVP Global – Yaşam Boyu Başarı Ödülü: Bu prestijli ödül, yalnızca büyük başarılara değil, o başarıların arkasındaki azim, liderlik ve yaratıcılığa veriliyor. Ve hiç kuşkusuz, bu ödül en çok Meltem Tepeler’e yakıştı.

Hindistan Shubh Wedding & Lifestyle Awards – Yılın En İyi Düğün Tasarımcısı

 Global düğün pazarında Asya’nın kalbinden gelen bu büyük ödül, Türkiye'nin yaratıcı gücünü dünya vitrinine taşıdı.


World Bride Magazine Kapak Konuğu (Ocak 2025)

 ABD’nin önde gelen düğün dergilerinden biri olan WBM, yalnızca sektörde fark yaratanları kapağına taşır. Meltem Tepeler’in vizyonunu, “yaratıcılığın ve estetiğin mükemmel bileşimi” olarak tanımlayan bu kapak, hem Sofralar Sergisi’ni hem de Türkiye’yi uluslararası arenada onurlandırdı.

Yaratıcılıkta Sınır Tanımıyor, Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı

Meltem Tepeler’in vizyoner yaklaşımıyla doğan ve 2022’den bu yana her yıl düzenlenen Sofralar Sergisi, 2025’te dördüncü kez İstanbul’da düzenlenecek. Bu etkinlik, yalnızca bir konferans değil, aynı zamanda yaratıcı bir kültürel buluşma, networking fırsatı ve gençlere açılan bir vizyon kapısı.

 Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek bu dev organizasyon, Türkiye’yi bir dünya düğün ve etkinlik merkezi haline getirmeye kararlı.

Sektörel Birlik ve Dayanışma: TUED’in Kurucusu

Meltem Tepeler, 2019’da kurduğu TUED – Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği ile, sektörün uluslararası standartlarda gelişmesini sağlayan bir platform oluşturdu.

Bu dernek, organizasyon dünyasının tüm aktörlerini bir araya getirerek Türkiye’nin MICE ve etkinlik turizmi potansiyelini dünyaya tanıtmaya devam ediyor.

Meltem Tepeler yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel ve yaratıcı gücünü global ölçekte temsil eden bir vizyon lideridir. Kazandığı her ödül, Türkiye'nin adını dünya sahnesinde daha da yukarılara taşımaktadır. Meltem Tepeler gibi kadınlar, geleceğin Türkiye’sini şekillendirecek olan ilham kaynaklarıdır.

yilmazparlar@yahoo.com